Kediler vs. Bitkiler

Ben her zaman hayatında bitkiler olan, salonunda yeşillikler olan, cam önlerinde çiçek yetiştiren, balkonunda renk renk menekşeleri olan biriydim. Lakabımı da bu menekşe ve bitki sevdamdan almıştım zaten. Lise yıllarında o zamanki arkadaşlarım takmıştı bu ismi. Küçücük bir balkonda bir sürü bitki. Bitkilerim öyle değerliydi ki yaz ayları geldiğinde evde pek olmadığım için anneanneme yollardım bitkilerimi evde yalnız başlarına susuz bakımsız kalmasınlar diye.

Aile evimde birçok bitkinin bulunması ve benim onlarla ilgilenmeyi sevmem meslek seçimimi de etkiledi tabi. Bitki biyoloğu oldum. Şimdilerde ise kendi evimde bitki yetiştiremiyorum, peki bu nasıl oldu.

Aslında başlarda birkaç küçük denemem oldu eve sukulentler aldım. Hem bakımı kolay hem de ben evde olmazsam bile birkaç gün susuz kalabilirler diye düşündüm. Sonra pilea getirdim aile evimden kendim çoğaltmıştım orda. İlk 2 3 gün her şey çok güzeldi. İşler kedim Limon’un pileanın birkaç yaprağını ısırmasıyla değişti. Limonu bitkilerden uzaklaştırmaya çalıştım olmadı. Bitkilerimi başka odaya aldım ulaşamasın diye, bu sefer de kapıyı açık yakaladığı saniye bitkinin başında onu kemirirken yakaladım. Bitkiler can çekişiyorlardı artık. Neyse dedim cam önüne alayım orda biraz kendine gelsin. Bu sefer de dışarıdaki kediler rahat vermediler. Böylece artık eve saksıda bitki ve çiçek almayı bıraktım.

Eve plastik çiçekler almam da bu şekilde başladı. İlk aldıklarım zamanında nişan için dekor olarak aldıklarımdı. Nişan bitince onları güzel bir vazoya aldım ve evimde sergilemeye karar verdim. Limonun plastik çiçeklere de zarar vereceğini düşündüğümden, vazoyu kitaplığın üstüne koydum. Limon ne yaptı peki geldi gitti miyavladı çiçeklerin önünde , zıpladı ulaşmaya çalıştı , baktı ulaşamıyor beni sürekli çiçeklerin olduğu yere çağırdı ki indireyim de çiçeklerin canına okusun. Kendisinden habersiz eve bir şey koyamaz olduk.  Eve yeni ne gelirse beyefendinin teftişinden geçecek ilk önce koklayıp ne olduğunu bilecek yoksa bize uyku yok anlayacağınız.

Şimdiler de ise plastik çiçeklere bir hayli alıştı, geçenlerde yeni bir çiçek bile ekledik aralarına. Sukulentlere ne olduğunu soracak olursanız camın dışında yaşayıp gidiyorlar. Bir daha içeriye girip giremeyecekleri ise meçhul…